30 Eylül 2010 Perşembe

30 hafta 4 gün

Dün, Amerikan Hastanesi'nde hamileler için düzenlenen ücretsiz doğum öncesi programına katıldım. Bir hafta önce arkadaşımdan öğrenmiştim bu seminerleri. Öğrenir öğrenmez hastaneyi aradım fakat 6 haftalık olan program başlamıştı, o nedenle 5. haftadan başladım. 6. hafta bittikten sonra, sonraki programla devam edeceğim. Eşinizin iş çıkış saati uygun oluyorsa, eşinizle gitmenizi tavsiye ederim. Katılmak isteyen olursa "http://www.americanhospitalistanbul.com/TR/OnlineHizmetler/DogumOncesiEgitimProgramlari.aspx" linkini inceleyebilir.

Aylardır, hatta hayatımda hiç o kadar hamile kadını birarada görmemiştim. Toplam 13 kadın vardı. Hepimizde de aynı hal vardı. Program öncesi sunulan yemeklere karşı bir meyil, şişmiş bacaklar, "sizin kaçıncı haftanız?", "siz kaç kilo aldınız?" soruları...

Çok genel bilgiler gibi gelse de önemli detaylar anlatılıyor. Katılacaksanız yanınıza not defterinizi almanızda fayda var. Eşim, eğitim saatinde çalıştığı için gelemedi. Çıkışta buluştuk. Heyecanla notlarımı onunla paylaştım.

En çok aklımda kalan cümle; "Babalar bebeğin doğumuyla birlikte emzirme dışındaki herşeyi yapabilir!" :))

Anlatacak çok şey var ama malum uyku saati. Bundan sonra aylarca evde olduğum için öğrendiğim ve tecrübe ettiğim detayları yavaş yavaş sizlerle paylaşacağım.

27 Eylül 2010 Pazartesi

31. haftamıza girmiş bulunuyoruz

Son haftalarda vakit pek geçmiyor diyordu deneyimi olanlar. Bu durum bende şimdiden başladı. Değil günleri, saatleri saymaya başladım:)

Her günü heyecanlı kılan  bir olayımız mutlaka oluyor. Bugünün olayı; oğluma kuzenlerinden kıyafetler, battaniye ve havlular geldi. Ayrıca internetten siparişini verdiğimiz organik şampuanımız, masaj yağımızı ve pişik kremimiz de geldi.

Bu arada en büyük dertlerimden biri oyuncak oldu. Nedenini de anlatayım. Babamızla birlikte birçok yere baktık, ufaklığın başucuna birkaç oyuncak koyalım diye. Çin'de üretilen oyuncaklardan başka oyuncak bulamadık maalesef. Mağazalarda genelde ürünün hangi ülkede yapıldığının yazılı olduğu yerin tam üzerine etiket yapıştırıyorlar. Aklınızda olsun. Karar verdim, hediye getirmek isteyenlere oyuncak getirmeyin diyeceğim. Eminim bozulanlar, şaşıranlar da olacaktır, ama olsun.

Kıyafetlerimiz o kadar küçücük ki...:) Hepsi tertemizdi ama yine de yıkadım. Yarın da ütüleyip katlamakla ve oğlumu kıyafetleri içinde hayal etmekle geçecek şimdiden belli...