27 Eylül 2010 Pazartesi

31. haftamıza girmiş bulunuyoruz

Son haftalarda vakit pek geçmiyor diyordu deneyimi olanlar. Bu durum bende şimdiden başladı. Değil günleri, saatleri saymaya başladım:)

Her günü heyecanlı kılan  bir olayımız mutlaka oluyor. Bugünün olayı; oğluma kuzenlerinden kıyafetler, battaniye ve havlular geldi. Ayrıca internetten siparişini verdiğimiz organik şampuanımız, masaj yağımızı ve pişik kremimiz de geldi.

Bu arada en büyük dertlerimden biri oyuncak oldu. Nedenini de anlatayım. Babamızla birlikte birçok yere baktık, ufaklığın başucuna birkaç oyuncak koyalım diye. Çin'de üretilen oyuncaklardan başka oyuncak bulamadık maalesef. Mağazalarda genelde ürünün hangi ülkede yapıldığının yazılı olduğu yerin tam üzerine etiket yapıştırıyorlar. Aklınızda olsun. Karar verdim, hediye getirmek isteyenlere oyuncak getirmeyin diyeceğim. Eminim bozulanlar, şaşıranlar da olacaktır, ama olsun.

Kıyafetlerimiz o kadar küçücük ki...:) Hepsi tertemizdi ama yine de yıkadım. Yarın da ütüleyip katlamakla ve oğlumu kıyafetleri içinde hayal etmekle geçecek şimdiden belli...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder